Türkiye’de hele hele İstanbul’da otomobil sahibi olmak çok zor. Halbuki bu ayki yazımı daha pozitif konulara ayırmıştım. Dünyadaki trendlerden otonomdan, hybrid’den ve elektrikli otomobillerden bahsedecektim ki, sen misin pozitif düşünen? Yağmurların daha ilk damlalarını düşürdüğü bir sonbahar sabahında cep telefonuma gelen bir haber mesajı, bir kaza… Sıklıkla meydana gelen hafriyat kamyonu kazalarından biri… Yanlız bu sefer bilanço biraz daha ağır, bir ölü ve beş yaralı ilk haberlere göre…
Olaya neresinden bakarsanız bakın trajik. Bir olayın içinde o kadar olay var ki izahı yok. Ölen vatandaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı, yaralılarımıza acil şifa dileyerek sayfamızla ilgili tespitlere başlayalım.
Bir sürücü kullandığı aracın dinamik özelliklerini bile bile intihar derecesinde neden böyle risklere girer? Dinamik dediysek, araçların çok dinamik olduğundan değil, fizikteki konu başlığı itibari ile “dinamik” (Hareket veya hareketteki değişmelerin sebeplerini araştırır) ama ülkemizde bulamaz.
Hafriyat kamyonları, fiziksel yapıları itibari ile ağırlık merkezi yukarıda araçlardır. Bu tip araçlar büyük denge problemleri yaşarlar ki bazılarının kuvvetli yan rüzgardan devrildikleride görülmektedir. Bu dengesiz yapı, içinde yarı sıvı yarı katı (çimento) yükle beraber hareket edince daha da dengesiz hale gelir. Bu kadarla da kalmaz, sürücüsünün konuya ilişkin bilinci, eğitimi, aracın bakımları ve durumu, hava ve yol şartları da devreye girince kaza kaçınılmaz oluyor maalesef.
Halbuki fizik mühendisliği okumayı gerektirecek bir durum yok ortada. Sadece kullandığı aracın otuz-kırk kilometre gibi hızlarda manevra yaparken devrilebilecek olması ihtimalini göz önünde bulundurarak, aracın direksiyonuna geçse, kendini ve trafikte paydaşlarını büyük bir yükten kurtarır.
Yazımı yazıp göndermeden önce televizyonda bu işin maddi boyutuyla ilgili bir haber geçti ki o konuyu da ben yazıma başlarken maddi ve manevi zorluk olarak nitelemiştim. Diğer sayıda kış lastiği konusunda sizi bıktırmaya devam edeceğim ve bu konuya da tekrar döneceğiz.
Sonbaharın kışla karıştığı bu günlerde asfaltın artık eski sıcaklığında olmadığını ve yağan çiğ, kırağı veya yağmurla daha da kayganlaşacağını unutmayın.
İyi sürüşler…